28 Mayıs 2012 Pazartesi
Aşk , girip çıkmaktır.
Aşk, "girip çıkmak" eyleminden ibarettir aslında...
Önce hayallerine girer, kim olduğunu bilmezsin bile.
Aklına girer, fallarına çıkar isminin baş harfi;
Düşünürsün, kendinden bile taşınırsın şaşkınca.
"Nerede, ne yapıyor?" derken hayatına girer; sen, ne olduğunu bilmeden.
İşte...
Aşk, girmiştir işte; köküne kadar işlemiştir her hücrenin.
O'nu içinde taşıyarak, iki kişiyi yaşayarak çıkarsın hayat merdivenlerini;
Sanki hiç gitmeyecekmiş, girdiği gibi çıkmayacakmış gibi.
"Mutluluk..."
Dolanır diline, inandırırsın kendini mutluluk yalanına;
Girdiler çıktılar sıklaşana, hızlana kadar...
Sen, acıyı; O ise, çektirdiği ızdırabın hazzını bulana kadar;
Sen, gözlerinden boşaldıkça; O, orgazmı yaşayana kadar.
Diline doladığın o kelime, dilini ısırttırır sana;
Kala kala, dilini ısırdığınla kalırsın.
Ve...
Çıkar aşk, girdiği gibi çıkar;
Ne olduğunu anlamadan, tekrar başa döner her şey.
"Rüyalarına girer, fallarına çıkar."
Girer, çıkar!
Son olarak, ırzına geçilmiş bir hayatın utancı kalır;
Girip çıkmasına izin verdiğin için, yine sen ödersin faturayı.
Girer, çıkar aşk!
"Yalnız acısı kalır, yalnızlık acısı..."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder